Sivas katliamının üzerinden tam 16 yıl geçmiş bulunuyor. Kara Leke olarak adlandırılan ,tarihe de bu sıfatla geçmiş olan bu üzücü olayda yaşamını yitiren 35 masum kişi (37 değil) nin bir hiç uğruna öldüğünü bilmemiz ve bu duruma hayıflanıp üzülmemiz bu gerçeği hiçbir şekilde değiştirmiyor.Yaşanan yaşanmış,tabir-i caizse ölen ölmüştür.Fakat düne kadar kebapçılıkla ve otelle ayakta sapasağlam bir şekilde duran madımak oteli için bile bir bütçe ayırmaktan aciz olan devlet , ya da durmadan devleti suçlayan ve otelin müzeye çevrilmesiyle ilgili elinden hiçbir şey gelmeyen sivil toplum örgütleri yaşanan trajediyi hala yaşanır kılmaktadırlar.Önemli olan ise bu olanlardan sonra ortak acının dindirilebilmesi için Sivas 'ta ne yapılmıştır.İnsan kılığına girmiş bu yaratıklar için ne düşünülmüş ,katliam sonrasında ucuz cezalara çarptıtrılanlar dışında bu olayı mutlak kılanlar için ne yapılmış,geri plandakiler ya da kuru kalabalık olarak adlandırılanların yaşamlarını ,düşünce yapılarını değiştirmek için hangi yollar izlenmiştir.Bu soruların cevapları muamma.Elbette toplum 93 yılındaki düşünce yapısına sahip olan toplum değildir.Zaman değişiyor haliyle insanlar ve onların düşünceleri de değişiyor.Fakat yine de zaman bahanesi bu olayların bir daha Türkiye de olmayacağı anlamına gelmemektedir.Çok uzak bir ihtimal bile olsa ihtimaldir.
0 yorum:
Yorum Gönder