4 Temmuz 2009 Cumartesi
0 yorum

Çevreyle Hesaplaşma ve Freeganizm

Freeganizm akımını keşfetmeden bir gün önce karşı marketimizdeki genç çocuğun saatlerce market girişini elindeki bir su hortumuyla yıkamasına fena halde kızmış ,ona anlayabileceği bir dilde artık sokağı yıkama saçmalığından vazgeçmesini söylemiştim. Hatta biraz fazla sinirlenerek kendisinin bu zamana kadar küresel ısınma ya da dünyadaki su kıtlığı hakkında bilgi sahibi olup olmadığını sormuştum. Ukalayım farkındayım. Yüzüme mal mal bakmış işinin hemen biteceğini söylemişti ki bitti ancak yarım saat sonra. Toplamda tam 2 saat kendini eğlendirmiş anlamsız bir şekilde sokağı yıkamıştı. Hayır hangi mantığa sığar anlayamıyorum. Bir insan neden yeri yıkar , temizlik anlayışına bile ters yani sonuçta sokaktır ve 10 dk sonra o marketin önünden geçecek olan başka bir araçla yeniden eski kirli haline dönecektir. Neyse konuyu dağıtmayalım . Ben sinirden kendimden geçmiş bir vaziyette kendimi telkin etmeye çalışırken kendime de açıkça kızıyordum. Benim haricimde hatta ben ve ailem haricinde bu durumdan rahatsız olan bir allahın kulu bile yoktu. Sonuç olarak sinirden ağlamak üzere olan ben kendimi sorguluyordum. Neden ben böyleydim , dünyayı ben mi kurtarıcaktım ? Hadi bunu düzelttim başka bir sokakta başka biri tarafından o su zaten israf edilip tutarsızca harcanıyordu. Bu kadar manyak olup kendimi üzmemin anlamı var mıydı? Fakat anlaşıldığı üzere bu sadece kendi kendimi anlamsız yere telkin etme taktiğiydi. Başarısızdı. Çünkü eninde sonunda hayata karşı ,çevreye karşı,insanlara karşı bu kadar duyarlıysan ya da manyaksan(ben artık bu şekilde tanımlıyorum) bunun bir çıkarı yoktu. Kendi kendime o boşa akan su için hayıflanacaktım. Orada o su akarken ben Afrikadaki susuz çocukları gözümün önüne getirecek ,o suyu içemediği için hayatlarını kaybeden çocuklar için üzülecektim. Aslında belki de bu kadar üzülmemin en büyük sebeplerinden biri de Türkiye 'de bu dangozları şikayet edebileceğim bir yer olmamasıydı. Adam cahil ,anlatsan da anlamıyor. Ancak ve ancak ceza ya da dayak heralde o hortumu ona bıraktırabilir. Yani bunlara bile muhalif olan ben o an sinirimden dayak yanlısıydım. O an "she ra" olup o kafası kadar dar hortumu yine aynı kafasında parçalamak istiyordum. Ama malesef kime ve ne sebeple şikayet edecektim. Yoksa ben mi tanımıyorum ülkemi. Yani kafamda dialoglar geçiyor ve onlar geçtikçe ben aramaktan vazgeçiyorum.

-ııııı şey ben bir şikayette bulunacaktım.
-buyrun hanfendü.
-şeyy bizim karşımızda bulunan market sahibi allahın hergünü ortalama 2 -2.5 saat arası yolu yıkıyor. Kendince yolu ve kendi sulanmış beynini serinletiyor.
-evet hanfendü.
-dediğim gibi yıkıyor. Yani suyla yıkıyor. Su da baya açık . Su gidiyor.
-anlıyorum hanfendü.
-Sonuç olarak şikayette bulunuyorum beyefendi!!!!. Gelin ve adamı engelleyin yani ceza yazın ,suyunu kesin ,olmadı bana yetki verin gidiyim ben hortumlarını kesiyim.
-ııı hanfendü malesef olmaz. Şikayetinizi değerlendirmeye alacağız. Siz merak etmeyin. İyi günler.
ve ÇAT sesi duyulur.

Budur işte. Ülkemden farz-ı misal bir şikayet bildirimi dinlediniz. Bundan çok mu farklı olacaktı. Hiç sanmam. Bu sefer derdin bir iken 2 ye çıkacak. Hem sulayana kızacaksın hem de senin şikayetini zerre kadar umursamayan yetkiliye. İşte sırf bu yüzden insan kendini daha çaresiz hissediyor ve daha çok kızıyor. Böyle muhalif,serzenişken olmakta kötü. Gerçekten kötü. Mutsuzsun yaa o kadar. Durmadan algıların açık,durmadan bir açık gedik arıyorsun. Fazla tüketime,fazla israfa,bilinçsizliğe ,cahilliğe,duyarsızlığa durmadan bir isyan halindesin. Kısaca kendinle ve çevrendekilerle bir hesaplaşma hali.

Ve bu olayın akabinde karşıma Freeganizm olgusu çıktı. Freecycle ile ahbaplığımız eski ama Freeganizm i bu kadar geç keşfetmem üzdü beni açıkçası. Okurken evet yaa işte budur dedim içimden. Dünya da birileri çevre için ,düzenin değişmesi için bir şeyler yapıyor. Evet kendi çaplarında ve bir azınlıkla gerçekleştirseler de hayata karşı bir duruşları var sonuçta.

Evet şimdi bilmeyenler ve yeni karşılaşanlar için nedir Freeganizm?
Kelimenin açılımından başlamayacağım. Çünkü kavramla ilgili ne kadar yazı okuduysam hepsi anlaşmış gibi kelimenin açılımıyla başlıyorlar. Evet belki doğrusu o ama istemiyorum. Benim yazım değil mi kardeşim yaww allah allah!! Neyse geyiğe girmeyelim de siz açılımıyla ilgili bir google araştırması yapabilirsiniz.
Freeganizm, çevreyle ve düzenle ilgili gerçekleştirilen katliamları (nedir bu katliamlar?-gereksiz tüketim,israf ,vahşi kapitalizm vs) önlemek amacıyla düzeni değiştirmeye ve onu iyileştirmeye yönelik başlatılan bir akımdır. Öncüleri Amerikadandır. Enteresan değil mi? Bu kadar çılgın tüketimin gerçekleştiği bir yerden ilk karşı atak başlıyor ve sonrasında da Avrupa'ya yayılıyor. Freeganlar,(Freeganizm yanlıları) dünyada bu kadar aç insan varken, insanların ihtiyaçları olmayan şeyleri almalarına ,gereksiz tüketim yapmalarına, yenilen veya giyilen her türlü şeyin geri dönüşümünün gerçekleştirlmemesine karşı muhalifler. Kendileri yiyeceklerini ve giyeceklerini ,çöp konteynerlarından gideriyorlar. Aslında hemen hemen tüm ihtiyaçlarını. Çevreye karşı müthiş sorumlulukları var. İçinde bulunulan ekonomik düzene karşılar.Kapitalizmin bizlere ihtiyacımız olmayan şeyleri almamızı sağladığını ve bu yüzden de tüketimin bu kadar yüksek olduğunun bilincindeler.Ürettiğin kadar tüket mantığındalar. Çoğu evsiz ve işsiz. Tabi bu sizin aklınıza cahil cühela takımını getirmesin. Çoğu bu akım uğruna işini bırakmış,bu düzeni seçmiş insanlar. Çoğu da üniversite mezunu. Tabi bir freegan gibi yaşamak zor. Bu yüzden ben Freeganlara karşı mutlak bir saygı duyuyorum. Çoğu kimse bu uğurda evini ,işini bırakmaz. Zannımca bırakmamalıdır. Fakat olup bitenlere karşı biraz da olsa duyarlı olmak heralde dünyayı biraz daha yaşanılır kılar ve bu akım uğruna birçok fedakarlıkta bulunan insanlara biraz daha yardımcı olur.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Toggle Footer
Top