Hasankeyf için sivil toplum örgütlerinin ve kişilerin yaptıkları eylemleri azımsamak yanlış olur. Bu ülkede belki de en çok sahip çıkılan yerlerden biridir Hasankeyf. Fakat şöyle bir durumla karşı karşıyayız bizim devletimiz sivil toplum örgütüymüş, eylemmiş, isyanmış bu tarz şeylere zerre kadar önem vermediği için Hasankeyf ile ilgili yapılanlar sadece zaman uzatmaya yeterli olluyor. Sonucu hiçbir şekilde etkilemiyor.
Son olarak Almanya, Avusturya ve İsviçre'nin kredi desteğini çekmesi benim gibi birçok Hasankeyf severi sevindirdi. Şartlardaki maddelerin hiçbirini yerine getirmeyen ülkemi, bir nevi cezalandırdılar. Fakat sorun şu ki bizim sevincimiz kursağımızda kaldı. "Çünkü inadım inat dediğim olacak" şarkısını dilinden düşürmeyen başta Çevre ve Orman bakanımız bu sefer de "bizim krediye ihtiyacımız yok" serzenişinde bulunmuş. Evet doğru söylemiş. Bizim krediye ihtiyacımız yok, aslında bizim Hasankeyf'e de ihtiyacımız yok, sonra bu kadar avazı çıktığı kadar bağıran kamuoyununa da ihtiyacımız yok. Bizim ılısu Barajına ihtiyacımız var. Ne olur bitirin artık şu barajı!!
(8. satırdaki komik 'kediye/krediye' hatamı düzeltmesinden ötürü okurum Eray Bey'e teşekkürler.)
0 yorum:
Yorum Gönder