16 Ağustos 2009 Pazar
2 yorum

Öğretilen Öğretiler

1970'li yıllarda Whitney Darrow tarafından Amerika'da ki çocuklar için resme alınmış bu kitap muhakkak birçok çocuğun eline geçmiştir. Belki de kim bilir 1950'li yılların etkisinden kurtulamayan ebeveynleri tarafından bilinçsizce çocukların ellerine tutuşturulmuştur. Türkiye o dönemlerde tabiki Amerika'dan farksız değildi. Bizde de çocuklar oradakilerden farklı büyütülmedi. Biz farklı büyümedik , yeni nesil de farklı büyümüyor.
Evcilik oynarken erkek arkadaşım daima doktor ben ise hep hemşire olurdum. İçimden "yaa niye o hep doktor oluyor" diye düşünmezdim. Eğer bu oyunda bir erkek varsa o muhakkak doktor ben ise hemşire olmalıydım. İşte düşündüğüm tam olarak buydu. Tam tersi aklıma gelmezdi. Göreceğiniz tüm resimleri çocukken görseydim hoşuma giderdi heralde. Onlara sadece çizgi gözüyle bakardım. Bilinçsizce onların yaptıklarını, surat ifadelerini ve giysilerini incelerdim. Şimdi ise çizgilerin ötesindekileri görüp sadece üzülüyorum. Öğretilenlere ,öğrendiklerime. Kadın temizlik yapar erkek iş yapar. Kadın hostes olur ,erkek pilot. Erkek başkan olur kadın eşidir,başyardımcısıdır. Erkek doktordur kadın hemşire vs. Roller tamamen biçilmiş. Aktarılmak istilenilen gayet açık bir şekilde aktarılmış.
Böyle bir nesil büyüdü işte. Malesef hepsinin tersi gerçekleşmesine , doğru olmadığı bilinmesine rağmen algılar hala aynı gibi. Yapılan kadınla erkeği birbirinden net çizgilerle ayırmak, böyle bir şeyi görev edinmek.
Whitney Darrow bu çizimleri çizerken arkasından böylesi konuşulacağını düşünmemiştir heralde. Kim bilir bunun bir konu olacağını bile düşünmemiştir. Bu yüzden de büyük bir gönül rahatlığıyla mutlu mesut biçilmiş rollerle kız ve erkek çocukları yarattı. Hatta hikayesinin sonunu da mutlulukla bağladı. Varılan sonuç ise birbirimize ihtiyacımız olduğu. Darrow sonucu güzel bağlamışta hikayede giriş gelişme olmamış. Kendisinin de içinde bulunduğu büyük bir çocuğunluk çocukluğumuzdan itibaren bize yapabileceğimiz ve yapamayacağımız şeyleri sundu önümüze. Sonucunda da şuan hala içerisinde bulunduğumuz durum çıktı ortaya. Elini sıcak sudan soğuk suya koymayan paşa erkeği. Günümüzde tüm kadınlar ve erkekler bu kalıplaşmış rollere bürünmüşler demiyorum. Anlatmak istediğim tam olarak dünyada böyle bi gerçeğin olduğu ve algıların ve algılatılanların farklı yollarla tazeletildiği.
Umuyorum artık bu şekilde kitaplar peydah olmuyordur. Eğer peydah oluyorsa bile dünyanın hiçbir yerinde birileri tarafından bu tür kitaplar çocuklara okutulmuyordur. Aslında istediğim sadece rolleriyle birlikte büyüyen saf çocuklar değil, öğretilerden ve dogmalardan uzakta özgür büyüyen çocuklar.

2 yorum:

  1. Güzel bir yazı. Temennilerinize kesinlikle katılmakla beraber şu söylememiz gerekmekte ki, maalesef bu öğretiler sandığımızdan daha yaygın. Örneğin çocuklara anlatılan, ve onların buralardaki karakterleri "ideal rol modeli" olarak benimsediği masallara bakalım, mesela Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler. Kızlar için ideal olarak Pamuk Prenses karakteri yaratılmaktadır. Peki nasıl biri bu "Prenses"? Tamamen saf, çok kolay kandırılabilen, kendisine her söylenen inanan, buna rağmen çok güzel biri. Kısaca tamamen "edilgen", kendi kaderini belirlemekten aciz, hayatındaki olaylar tamamen başkaları tarafından belirlenen biri.

    Erkek çocuklar için ortaya konan rol modeli ise, Prenses'i kurtaran Beyaz Atlı Prens. Bu karakter de yakışıklı, güçlü, ve Prenses'i kurtaran kişidir. Kısacası "etkendir". Prensesin hayatını olumlu yönde etkilemek kudretine ve hatta zorunluluğuna sahip kişidir.

    Başka bir örnek olarak Kırmızı Başlıklı Kız'ı da ele alabiliriz. Yine Kırmızı Başlıklı Kız, daha babanesini kurttan bile ayıramayacak kadar saf, edilgen model, onu kurtaran ormancı da yine "kurtarıcı" rolünde etken modeldir.

    Peki herhangi bir çocuk masalında kadına "kendi maaiyetinde ve sorumluluğundaki bir varlık" olarak değil, kendisine eşit düzeyde biri olarak bakan bir erkek modeli; veya kendi hayatını belirleme yeteneğine sahip, erkeğinin arkasında değil yanında olan bir kadın modeli mevcut mu? Hayır!

    İnsan bunlar karşısında düşünmeden edemiyor; acaba çocukluğumuzda bilinçaltımıza, masum etkinlikler şemsiyesi altında daha başka kimbilir kaç farklı zihinsel parmaklık çekildi?

    YanıtlaSil
  2. Örneklerin için teşekkür ederim. Tam da bahsettiğim buydu.Zihinlerimizde kim bilir neler var? Aslında bu masallara daha fazlasını da ekleyebiliriz.Ancak bunları düşünürken birden aklıma 'Heidi' geldi.Ne kadar masaldan sayılmasa da Benim karakterimdi benim masalımdı.Düşündüm de heidi hepsinden farklı gibiydi.Dedesine ve petere karşı koyması.Onları değiştirmeye çalışması hatta değiştirmesi, özgürlüğüne düşkün olması,doğayı koruması onu sevmesi.Ben onu örnek almakla mutluyum.Umarım benim gibi çoğu çocuğa da örnek olmuştur bir şekide.Hep kötü örenklerden bahsetmek olmaz değil mi? :D

    YanıtlaSil

 
Toggle Footer
Top