13 Haziran 2009 Cumartesi
0 yorum

Adı: Pedro Almodovar

Sinemada güzel şeyler söylemek zordur çoğu yönetmen için. İşte bu noktada Pedro Almodovar ayrılır. Önce anlatmak istediğini koşulsuz ,bağımsız ,sade anlatır. Sonra da tatminden dört köşe olmuş seyircisini selamlar.

Türkiye de Almodovar'ın filmlerini seyretmek kolay değildir. Her sinemada yer almaz . Belki biri ya da birileri tarafından sanat filmi algılamasıyla ağır yaftası yapıştıtılabilir. Fakat o sadece izleyiciye filmi hazmettirir.Bu yüzden de piyasaya uygun filmler yapmaz . Gerçekten yaftasız sanat filmleri yapar.Algılaması basit,mesajı tek veya hiç olmayan hollwood filmlerine kıyasla daha az izlenir ancak seyretmesi keyifli, algılaması zor filmler yapar. Aralara küçük enstanteneler koyar. Ağlatır. Güldürür. Sarsar. Sihirbaz gibidir. Bilirsin gerçek olmadığını yaşananların ,fakat gerçekmiş gibi tüm duyguları yaşarsın. "Hable Con Ella-(Konuş Onunla)" da , " Todo Sobre Mi Madre-(Annem Hakkında Herşey)"de, "Mal Education-(Kötü Eğitim)"da aşar yönetmenliği farklı bir boyuta geçer. Pedro Almodovar hayranı olmak için tüm filmlerini izlemenize gerek yoktur. Anlayana sazdır yapıtları.

Hable Con Ella da öyle işlerki tutkuyu ,bir insana bağlılığı ,oradaki Benigno'yu aptal sandırır herkese . Günümüzde algılanan tutkuyla ,aşkla uzaktan yakından bir alakası yoktur .Tamamen yukarıdan ,(sanırım bulutların arasından) indirir tokmağı kafamıza. İşte o an anlarsın Almodovar 'ın kastettiğini. Sonra Marco 'ya bir gece yarısı bir müzik dinletir ,hepimiz dinleriz.Marco ağlar 'cuccuruccu paloma' da biz ağlarız. Orada okunan şarkı dinletisinde biz en ön sıralarda yer alır o gecenin sessizliğinde sözlerini bilmediğimiz bir müziğin içinde kayboluruz. Dostluğu gösterir aynı filminde. Dostluk denilen kavramda zamanın aslında çokta önemli bir yer tutmadığını bir insanla dost olabilmek için gereksiz prosedurlere gerek olmadığını ,aslında olayın insan olabilmekten geçtiğini ,fedakarlıkla sonlandığını gösterir.

Todo Sobre Mi Madre' de hikayesine toplumun dışladığı, kişileri yerleştirir. (Tıpkı Mal Education da olduğu gibi) Onları sıradan görmeyenlerin gözlerinin içine sokar sıradanlıklarını.Bir travestiyi ya da bir fahişeyi en yakın dost yapar. Oğlunu kaybeden Manuela 'nın yaşadıklarını ,yaşatır bize.

Mal Education 'da yine karakterlerine can verir. Hepsine farklı misyonlar yükler sanki .Film birisi tarafından yazılmamış veya yönetilmemiş gibi .Sanki gerçek olaylar gözümüzün önünden akıp gidiyormuş gibi gider. Enteresan yollara sapar filmleri , bilemezsin bir sonraki sahnede ne olacağını tahminlerini ve hayal gücünü zorlar. Dediğim gibi tekrar tekrar sarsar. Müthiş bir muhaliflik yapar. Lezbiyenleri ,travestileri, gayleri ,hastaları kısacası bir filme konulması ne kadar sakıncalı karakter varsa sokar hikayesinin içine hepsini kişileştirir,sevdirir. Belki de bu yüzden çok sevilir.Denenmemişi dener ,söylenmeyenleri söyler.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Toggle Footer
Top