23 Ekim 2009 Cuma
0 yorum

Heykel ve Kadın

Kadın heykellerine pek aşina olmasak da Zincirlikuyu'da ki Akdeniz Heykelini tanımayan çok azdır heralde. Ülkemizin en bahtsız senelerine rast gelen bu heykelin yapımı; eski adıyla Halk Sigorta'nın önünde halka sunulması, 1980 yılıdır. Kadınıyla, erkeğiyle insana verilen değerin yerlerde süründüğü böyle bir dönemde yapılışı tamamlanan bu görkemli kadın heykeli, kollarının altında kuşkusuz bir çok ince mesajı barındırıyordur.





Yukarıda resmini görmüş olduğunuz heykel beni şaşırtır bir biçimde Kayseri çarşısında çıktı karşıma. Heykel, elinde bir bayrak ile Kurtuluş Savaşı'nda askerin yanında yer alıp cepheye yardım taşıyan kadınları temsil etmektedir. Benim için bu heykel müthiş anlamlı olsa da Kayseri'nin bu tarz güzellikteki bir kadın heykeline layık olduğunu düşünmüyorum. Muhafazakarlıkta sınır tanımayan bu şehirde kadına hangi gözlerle bakıldığına birebir şahit olan birisi olarak bu heykelin sadece ve sadece ikiyüzlü halkını temsil ettiğini düşünüyorum. Kadın onların gözünde sadece bir ana figüründen ibaretse, başı açık ve saçları dağınık her kadın laf yemeye müsaitse bu heykel sadece lafta kalır. Şehirleri kadar güzel ve modern olmayı başaramayan kayserililer için bu heykelin fazla olduğunu düşünsem de iyi insanlarla tanıştığım bu şehirde hayatı ikiyüzlülükten uzak yaşayan gerçek kayserilelere haksızlık yapmak istemem.




Sıra geldi meşhur Venüs heykeline. Bir zamanlar Antalya'nın simgesi olan elinde potakal tutan Venüs heykeli şehre ilk girdiğinizde sizi karşılardı. Çok hoş bir heykeldi. Sonra nasıl olduysa AKP döneminde o heykel birden yok oldu. Bir anda Antalya'nın simgesi olan heykel yok olmuş, Altın Portakal'da ödül amaçlı verilen heykeller değiştirilmiş, tam anlamıyla farklı bir değişim içine girilmişti. STK'lar bu konuda nasıl çalışmalar yaptılar tepkilerini ne şekilde dillendirdiler haberdar değilim fakat başarılı olamadıkları kesin ki bir dört sene Antalyalılar Antalya'nın simgesinden bihaber yaşadılar. Ne zamanki CHP'li Mustafa Akaydın başkanlığa geldi benim için eller tutulur ilk icraatı Venüs heykelinin geri dönüşü oldu. Bu seneki festivalde Antalya'da olamasam da şehrin belirli yerlerine bu heykelin yerleştirilmesi fikri beni müthiş cezbetmişti. Tamamdır, Antalya eski haline dönüyor derken bu sefer de Venüs heykelinin yanmış olduğu haberini aldık. Zaten en başından beri tartışmalı olan bu heykelin yarı çıplaklığı büyük ihtiamalle birilerini rahatsız etmiş olacak. Akli dengesinin bozuk olduğu söylenen bu kişi belli ki dürtülerine yenik düşmüş bir zavallının teki. Ancak akli dengesi yerinde olup, kendi ezik dürtülerine yenik düşen bir çok adam Antalya'nın simgesini "tartışmalı" pozisyona getirebiliyorlar. Demek oluyor ki bu durum akli bozuklukla pek alakalı değil. Bu durum tamamiyle erkeklerin erkeksi dürtülerine yenik düşmeleriyle ve modernliği, simgeleri, tarihi içlerine sindirememeleriyle alakalı. Acaba boş konuşan, orada burada "heykel müstehcendir!" diye ahkam kesen çok bilmişlerden kaçı Türkiye'nin en güzel müzelerinden biri olan Antalya Arkeolojik Müzesini ziyaret etmiştir. Müzenin simgesi olan Ms.2. yy 'a ait olan Dansöz kız o zamanki toplum yapısıyla uyuşuyor da Ms.2009 yılındaki Venüs heykeli mi toplum yapısıyla uyuşmuyor? Bu mudur?

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Toggle Footer
Top