22 Ocak 2010 Cuma
0 yorum

Ütopya ve Thomas More Üzerine


1516 yılında, yani bundan yaklaşık 500 yıl önce İngiliz bir yazar; hayalinde yarattığı/tasarladığı ve "Ütopya" olarak tanımladığı bir adayı, o adanın yönetim şeklini, ada da yaşayan insanları, bu insanların yaşayışlarını, onların birbirleriyle olan iletişimini/ilişkilerini, dinlerini, dillerini, hayat felsefelerini ve inanışlarını konu alan bir kitap yayımlamıştır.
Platon'un ve daha bir çok filozofun olumlu etkisinde kalarak yarattığı bu Ütopya adasında mutlak adaleti ve eşitliği sağlayarak hem kendi hayallerini gerçekleştirmiş hem de bir çok ülkenin kendi hayallerini gereçekleştirebilmesi için bir ayna vazifesi görmüştür.
Thomas More sıkı bir muhaliftir. Bu uğurda Kral VIII. Henry'nin yaptıklarına karşı çıkmış, muhalefetini canından olacağını bile bile yapmış ve bu uğurda yaşamını feda etmiştir.
Ütopya bir hayal ürünüdür. Belki de bir masaldır. Her anında her aşamasında mutluluk ve huzur vardır. Fakat masallarda olan dersler, sıkı öğütler Ütopya'da da mevcuttur. Bu yüzden Ütopyalılar için tabi ki herşey güllük gülüstanlık değildir. Hele günümüz şartlarında düşünürsek birçok kişinin yaşamak bile istemeyeceği bir yerdir. Fakat istenilen mutlak bir adaletse, aranan mutlak bir eşitlikse Ütopya'dan güzeli de yoktur.
Thomas More Ütopyayı bitiriken kitabında konuşturduğu ve Ütopya'yı anlattırdığı Raphael 'in tüm söylediklerini doğru bulmaz yüzde yüz katılmaz. Buradan yazarın aslında eleştirilere ne kadar açık, anlattıklarınını ne kadar içine sindirdiğini anlamaktayız. Hayalini yazmış, dikte etmemiş, mutlak doğru dememiş, yanıldığım noktalarda mevcuttur u vurgulamıştır. Din konusunda normal hayatında tutucu biri sayılan ve bu uğurda yaşamını yitiren bir adam hayalini kurduğu Ütopya'da özgür bir din havuzu yaratmış tüm halkına. Kendi çelişkilerini kendi diktalarını sunmamış okuyucuya. Bu yüzden özeldir. Benim gözümde ise yarattığı adada ki yaratıcılığının yanında bu kutsal özelliği ve naif muhalifliği daha değerlidir.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Toggle Footer
Top